KABA YEMLER
GeriKaba yemler; işkembedeki mikroorganizmalar ve asitliğin düzenlenmesi, geviş getirme ve tükürük salgısını artırması gibi yaşamsal fonksiyonlar nedeniyle tüm büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar için elzem bir besin madde kaynağıdır. Rumen kasılmalarını ve sindirim kanalı içeriğinin rumenden geçişini uyaran kaba yemler, metabolik hastalıklar ve sindirim bozukluklarını engellemede de alternatifsizdir. Kaba yemin kalitesi düştükçe günlük rasyonda daha fazla konsantre yem kullanılması gerekmekte, bu duruma bağlı olarak da hayvanın verimi ve sağlığı olumsuz yönde etkilenmektedir
Kaba yem: Lif (selüloz) bakımından zengin olan (kuru maddesinde % 16-18 den fazla ham sellüloz içeren) yemlere denir (Örnek; otlar, sap, sılaj vb.).
Kesif yem: Sindirilebilir besin maddeleri yüksek, selülozu düşük yemlere denir (Örnek; arpa, buğday, mısır, ayçiçeği küspesi, fabrika yemi vb.).
Kaba yemler; işkembedeki mikroorganizmalar ve asitliğin düzenlenmesi, gevişgetirme ve tükürük salgısını artırması gibi yaşamsal fonksiyonlar nedeniyle tüm büyükbaşve küçükbaş hayvanlar için elzem bir besin madde kaynağıdır. Rumen kasılmalarını ve sindirim kanalı içeriğinin rumenden geçişini uyaran kaba yemler, metabolik hastalıklar ve sindirim bozukluklarını engellemede de alternatifsizdir. Kaba yemin kalitesi düştükçe günlük rasyonda daha fazla konsantre yem kullanılması gerekmekte, bu duruma bağlı olarak da hayvanın verimi ve sağlığı olumsuz yönde etkilenmektedir. Kaba yemlerdeki protein, enerji, mineral, vitamin düzeyleri bakımından ciddi oranda farklılıklar bulunmaktadır. Baklagil (yonca, korunga, fiğ, gazal boynuzu, üçgül vb.) yem bitkilerinin protein, buğdaygillerin (çayır yulafı, ayrık otu, tilkikuyruğu, kılçıksız brom, reygrass vb.) ise karbonhidrat bakımından zengin olması nedeniyle hayvanın fizyolojik ihtiyaçlarının karşılanmasında kaba yemde protein ve enerjinin dengede olması hedeflenmelidir. Dengesizlik halinde yemden yararlanma oranı düşmektedir. Yem bitkisinde, ham protein oranı % 12 ve altında düşük, %15 orta, % 18 ve üzerinde yüksek; net enerji değeri 1,12 Mcal/kg ve altında düşük, 1,27 orta, 1,42 ve üzerinde ise yüksek kaliteli kaba yem olarak kabul edilmektedir
Kaba yemin kalitesini; ham protein oranı ve net enerji değeri kadar, lezzetlilik, sindirilebilirliliği, toksik/allerjik madde içermemesi, hayvanın ağız yapısına uygun olması da (geviş getirmeyi garanti etmesi) belirlemektedir. Kaba yemin kalitesi; hayvanın performansı üzerindeki etkinliği yani verim ve sağlık verileri ile ölçüle bilinmektedir.
Büyükbaş hayvanların yiyebildikleri kaba yemler;
- Taze veya kuru ot (çayır otu, yonca, korunga, fiğ, reygrass, üçgül, yem bezelyesi, vb.) ve hasıllar (yeşil biçilmiş buğday, arpa, yulaf ve karışımları),
- Silajlar (mısır, yonca, ot, hububat hasılı vb. ), - Sap (buğday, arpa, bakliyatlar vb.),
- Hasat ve harman artıkları (mısır sapı, pancar yaprağı, sebze artıkları),
- Fabrikasyon artıkları (pancar, malt, elma vb. posalar)
Ülkemizde kaba yem üretimi yetersiz olduğu gibi hasadı, kurutulması veya sılaj yapılması, nakliyesi, depolanması ve hayvana sunulması aşamalarında da ciddi oranda kayıplara uğratıldığı gözlemlenmektedir. Kaba yemlerin tarladan-çayırdan, hayvanın işkembesine girinceye kadar ki tüm süreçlerde gereken azami teknik ve idari çabanın gösterilmesi, kaybı önlemenin yanı sıra, hayvanın sağlığı ve performansı açısından da hayati önemdedir. Bitkilerde, selülozla birlikte odunsu yapıyı ve dayanıklılığı sağlayan lignin, bitkinin yaşlanması/kartlaşması nispetinde artmaktadır.
Lignin (odunlaşma) ruminantlarda sindirim ve mikrobiyal enzimler ile sindirilemediği gibi selüloz sindirimini de olumsuz etkileyerek, yemden yararlanmayı da azaltmaktadır. Bu nedenle yem bitkileri, lignin miktarının düşük olduğu biçim zamanında hasat edilmelidir. Biçim zamanın tespitinde mümkünse laboratuar analizlerinden faydalanılmalıdır. Kaba yemlerde maksimum sindirilebilir besin maddesi elde edilebilecek en uygun biçim zamanları; Buğdaygillerde başaklanma öncesi ile erken başaklanma (buğday, arpa vb.) Baklagillerde çiçeklenme başlangıcı (yonca, korunga, fiğ vb.)
Silajlık tahıllarda (mısır, sorgun vb.) ise danenin hamur kıvamı aşaması, Gelişimleri birbirlerinden farklı buğdaygiller ve baklagiller karışım halinde ekilmişse, buğdaygillerin başak oluşumu aşamasında hasat gerçekleştirilmelidir. Hasat sonrası bitkide, oksidasyon ve protein kayıplarını en az düzeye indirebilmek için, hızlı bir şekilde bitki öz suyunun uzaklaştırılması gerekmektedir. Kaba yemin biçimden sonra hızlıca kurutulması, besin değerini kaybetmeden saklanmasını sağladığı gibi, mikotoksin oluşumunu da önlemektedir.
Kaba yemler, rutubetsiz ve havadar depolarda, depolanmadan önce nem oranı %14 altına düşecek şekilde kurutulmalıdır. Gölgede kurutulan otların besin değerleri güneşten kurutulanlara göre daha yüksektir. Yem bitkilerinin tarlada kuruma süreleri sıcaklık, nem, yağış miktarı gibi iklimselfaktörlerin yanı sıra namlu profili, biçim yüksekliği, uygulanan mekanizasyon yöntemi, yem bitkisinin türü, biçim zamanı gibi birçok etkene bağlı olarak değişmektedir. Kaba yemlerin, biçim esnasında ezilmesi/örselenmesi kuruma süresini % 25-30 oranında kısaltır. Bu nedenle biçim esnasında ve sonrasında doğru mekanizasyon yöntemleri kullanılarak bitkinin yaprak ve gövdesi kısa sürede eşit bir şekilde kurutulmaya çalışılmalıdır.
Otlar yeteri kadar veya homojen bir şekilde kurutulmazsa depolama sırasında küflenme ve çürümeler oluşabilir. Küflü yemlerde hayvana faydadan ziyade zarar vermektedir. Yine çeşitli sebeplerden dolayı aşırı kurutulan (uzun süre güneşe maruz kalmış) kaba yemlerde; toplama, taşıma, depolama ve yemin alınması sırasında en değerli bölümü olan yapraklar dökülmektedir. Bir başka deyişle yapraklar kül olmakta veya kül halde hayvanların önüne konulmaktadır. Kaba yemlerin çok ince formda olması, çiğneme aktivitesinin ve rumen kontraksiyonlarının azalmasına, rumen pH’sının düşmesine, selüloz sindiriminin ve yem tüketiminin baskılanmasına neden olmaktadır. İşkembede sağlıklı bir ortam yaratmak için kaba yemin kalitesi kadar fiziksel özelliği de esas alınmalıdır.
Kaba yemin kaliteli ve iri formda olması, kesif yeme olan ihtiyacı azaltacağı gibi geviş getirmeyi teşvik ederek tükürük salgısını da artıracaktır. Birçok işletmede, yem bitkisinin yüksek oranda lignin (sindirilemeyen selüloz) ve mikotoksin içeren toprağa yakın kısmı hasat edilmektedir. Biçim yüksekliği standartlarına uymayan bu durum, hayvanda beslenme yetersizliğine ve toksikasyonlara yol açarak, iki yönlü zarar vermektedir. Bir sağmal hayvana günlük 20-25 kg mısır silajı veriliyorsa, geviş getirme süresini artırmak için 4-5 kg iri kıyılmış iyi kaliteli kuru çayır veya yonca-korunga-hasıl otu verilmelidir
Kaba yemle ilgili şu faktörlere dikkat edilmelidir: Biçildiği vejetasyon dönemi (baklagiller çiçeklenme ve buğdaygiller başaklanma başlangıcında), Kaba yemin hasat biçimi (biçim yüksekliği ve biçimde uygulanan mekanizasyonyöntemi vb.) Kaba yemin biçim sayısı (1.biçim, 2. biçim gibi) Fiziksel forazmu (3 cm’den uzun kıyımlı), Konservasyonu (kurutma veya silaj yapma), Nakliyesi (kötü koşularda yükleme, taşıma ve boşaltma), Depolanma koşulları ve süresi, Bölgede kolay yetiştirilebilir olması, Kaba yem satın alımında birim (ton) fiyatından ziyade, içeriğindeki besin maddelerinin birim fiyatları göz önünde bulundurulmalıdır.
Kaba yem fiyatı hesaplanırken; 1 kg saman, 1 kg yonca fiyatı değil, 1 kg sindirilebilir selüloz fiyatı esas alınmalıdır. Sap/Saman; Enerji katkısı eksi ve protein katkısı (verim payı) sıfır olarak kabul edilir. Kaba yemlerin yokluğunda bir başka deyişle zor durumda kalındığında işkembeyi dolu tutmak, geviş getirmeyi garanti altına almak ve işkembede oluşan gazların birikimini engelleyerek şişmeye karşı tampon görevi yapması için kullanılır. Yemlemede, kalitesiz bir kaba yem olan samanın miktarı artıkça, kesif yeme olan ihtiyaç ve besleme gideri de o oranda artacaktır. Buğday, çavdar, arpa saplarını altlık olarak kullanmak veya melas ve hububat kırmaları ile karıştırıp silaj haline getirerek besin değerini artırmak en akıllıca yöntemdir.
Silaj
Silaj; taze ve fazla su içeren yemlerin uzun süre saklanması amacıyla havasız ortamda süt asidi (laktik asit) bakterilerinin fermantasyonuyla elde edilen yemlerdir. Silolanacak suca zengin yemlerin kuru madde içeriklerinin %25-35 arasında, kolay eriyebilir karbonhidrat içeriklerinin ise en az %3 olması gerekir. Kaba yemlerin besin değerini artırmak ve korumak için en iyi yöntem silajlama metodudur. Silaj için gerekli olan oksijensiz ortamı ve laktik asit oluşumunu sağlamak için yem bitkisini soldurma, parçalama, doğrama vb. fiziksel işlemler silolanmadan önce uygulanmalıdır. Proteince zengin ancak karbonhidratça fakir baklagil yem bitkilerine karbonhidrat ilave edilmelidir. Kısaca taze yem bitkileri silaj yöntemiyle; bakteri, maya, küf, böcek ve kemirgenler gibi dış bozulma faktörlerinden korunmasıdır. Silaj yapımında; Silaj için dane verimi ve sindirilebilirlilik oranı yüksek tohum seçilmelidir. Toprak analizine göre bitkinin ihtiyaçlarını içeren gübre kullanılmalıdır. Hasat zamanının doğru belirlenebilmesi için tarla zemini düzgün olmalıdır. Bitkilerin kök kısmına yakın yerlerinde mikotosin ve sindirilmeyen selüloz (lignin) oranının yüksek olması nedeniyle silajlık mısır hasadı, toprak seviyesinden 30-40 cm yukarıdan yapılmalı, rumende iyi bir fermantasyon sağlanabilmesi için de parça büyüklüğü 2 cm olmalıdır.
Silajlık mısırlarda, maksimum sindirilebilir besin maddesi elde edebilmek için en uygun hasat zamanı, kuru madde içeriğinin % 30-35 arasında olduğu dönemdir. Bu dönem, danelerin olgunlaşmaya yüz tuttuğu, dişle rahatlıkla ezilebildiği ve süt çizgisinin danenin ½ seviyesinde olduğu evredir. Silajın bozulmadan uzun süre muhafazası, biçim partikül büyüklüğü, silo alanına taşıma hızı ile sıkıştırma ve üstünün kapatılması aşamalarının kısa sürede yapılmasıyla doğru orantılıdır. Silaj yapım yeri, bulaşmaya sebebiyet vermemek için hayvan atık (dışkı, idrar vb.) depolarından uzak tutulmalıdır. Silo derinliği taban suyu düzeyi dikkate alınarak yapılmalıdır. Silo suyu drenajını sağlamak için silo yerinin en az %1-2 eğime sahip olmasına dikkat edilmelidir. Bu amaçla eğimli araziler kullanılabileceği gibi, düz arazilerde silo tabanında %1-2 eğim oluşturulmalıdır. Silo yapı malzemesi yem suyunu emmemeli ve yem suyundan etkilenmemelidir. Kullanılan malzeme, yemin kalitesini bozmamalıdır.Silo yapı elemanları hava ve suyu içeriye sızdırmayacak özellikte olmalıdır. Silo duvarların iç yüzeyinde hava boşluğu oluşumuna yol açacak girinti, çıkıntı ve köşeler bulunmamalıdır. Silo açıldıktan sonra küflenmeye karşı korunaklı ve kullanımı kolay olmalıdır. Silaj kokusunun süte geçmemesi için silaj ahırda depolanmamalı ve daima sağımdan sonra verilmelidir. Kısaca tarlanın/çayırın bakımı, biçim zamanı ve yüksekliği, doğrama/parçalama uzunluğu, soldurma süresi, sıkıştırma, kapatma ve açılması olmak üzere slaj yapım ve kullanım aşamalarının her biri slajın kalitesi üzerinde doğrudan etki etmektedir. Gıda sanayi yan ürünleri, konserve sanayinin her türlü sebze artıkları, hayvan lahanası, şalgam ve pancar yaprakları, bezelye sapları, fasulye, domates, biber artıkları, şeker pancarı posası, patates cipsi artıkları silajı yapılmak suretiyle hayvan yemi olarak çok ucuza değerlendirilebilir.
Silajın Avantajları;
Maliyetinin çok düşük, besleme ve sindirilme derecelerinin yüksek oluşu, sevilerek tüketilmesi silajın en önemli avantajıdır.
Vitaminlerce özellikle Provitamin A yönünden zengindir.
Silaj yapımının kuru ot üretimine göre hava koşullarına daha az bağımlı olması, silajı yapılan bitkilerin farklı olgunlaşma dönemlerinde hasat edilebilmesi, çalışma şartlarını kolaylaştırmaktadır.
Silajda kuru otta olduğu gibi yangın tehlikesi bulunmamaktadır.
Yabancı ot tohumları silolanma sırasında öldüğünden gübre ile tarlaya bulaşmamaktadır.
Silajlık bitkinin hasadı daha erken yapıldığından senede iki ürün alma imkanı doğmaktadır.
Yeşil yemlerin kurutulması ile besin madde kaybı ortalama % 40-60 iken, silajda bu oranın % 5-10 olduğu kabul edilmektedir.
Silaj sıkıştırılarak depolandığından birim hacimde daha fazla yem bitkisi depolanabilir. (1 m³ alanda 500-900 kg ).
Silo kapları açılmadığı sürece suca zengin yemlerin dış çevre koşullarından etkilenmeden ve bozulmadan 2-3 yıl gibi uzun süre ile saklanmasına imkan sağlar
Günümüzde artık taşıma ve pazar imkanlarının da artması sonucu silaj yapımı tüm dünyada oldukça popüler bir kaba yem üretim tekniği halini almıştır.
Silajın Dezavantajları;
Hasat, parçalama ve sıkıştırma makinelerinin ilk yatırım maliyeti yüksektir,
Taşınması ve satılması güçtür.

-Tarım ve Orman Bakanlığının Resmi Sitesinden Alıntıdır.-